Zamanı Nasıl Daha İyi Değerlendirebiliriz?

Her mevsimin ayrı bir güzelliği, her yaşın ayrı bir tecrübesi var. Yaz güneşi gibi sımsıcak ve enerji dolu ruh halimizde ya da kış kadar soğuk ve kar edasındaki sessizliğimizde içimizde kopan fırtınaları dinlemek isteriz zamana karşı…

Bazen de ilkbahar da öten bir kuş kadar cıvıl cıvıl , sonbahar gibi dalından kopan yaprak misali hayatın akışında kaybolur gideriz..

Ve en büyük gerçeğimiz; 1 saniye öncesini değiştiremeyecek kadar zamanın acımasız olduğu. O zaman ne duruyoruz yarını ve dünü bırakalım bir kenara ve anda, bugün de yaşamaya adayalım kendimizi…1,2,3… Enerjimiz geldiyse zamanın bizi kullanmasına izin vermek yerine biz zamanı kullanmaya başlıyoruz…

1)  Kendi kendimizin pusulası olmaya karar verdik…

Günlük iş akışınız için gerekli planlamayı bilecek tek yer sizsiniz. Günü ister uyuyarak ister çalışarak geçirmek sizin elinizde ancak ağustos böceği ve karınca, tavşan ve kaplumbağa hikayeleri ile büyüyen bir nesil olarak işlerimizi zamanında yapıp planlamaya sabit kalmak önemli bir nokta. Zaten araştırmalara göre günlük 8 saat uyku sağlıklı bir yaşam için yeter de artar bile.

2) Günlük işlerimizde düzen, nizam...

Küçükken annelerimiz ders çalışacağımız saatten tutun da uyuyacağımız saate kadar bize günü planlamamızı öğretirdi. Durup bir düşündüm de plan yapmadan önce hayatım sonra da gerçekten ekonomim karışıyor. O yüzden elden geldikçe yazmalı her güne özel bir planlama yapmalı bu sayede hem hayatımız kolaylaşacak hem de finansal konularda olan bu paracıklar da nereye gitti şimdi sorusu ortadan kalkacak. Aksi halde arapsaçına döndü dırımdırırım şarkısı ile Funda Arar’ı bolca dinleyebiliriz.

3) Bir tıkla ajandamız yanımızda…

Kağıt ve kalemin hammaddeleri aynıdır biri birinden üstün değil kardeştirler aslında. Gelin bu kardeşleri ayırmadan çantamızda ya da yanımızda bir ajanda bulunduralım. Bu ajandaya her yapılan iş için bir tik atıp bugünde neler başardım ben ne kadar değerli biriyim diye destek beklemeden kendimize destek olalım sonuçta her şey insanın kendisinde başlar.

4) Kahvaltının mutluluk alakası olmalı derken şaka yapmıyoruz

Ve sabah saatlerini en iyi şekilde kullanmaya çalışıyoruz…

Günün en verimli saatini seçmek tabi ki hür irademize bağlı ancak şu da bir gerçek ki günün en verimli saati aslında sabah saatleri güzel havanın mevsimin her anının tadını çıkarmanın, doğanın uyanışının, umutların yeşermesinin en saf halidir sabahlar… Romantizmi bir kenara bıraktım daha dinç, daha zinde ve daha açık bir algı için erken uyanmayı tercih etmeliyiz. Sonuçta atalarımız; ’’Erken kalkan yol alır’’demiş.

5) Her şey de vardır bir HAYIR… 

Hayır kelimesinin dilimiz de her zaman olumsuzluk anlamı taşımadığını önce kendimize sonra çevremize itiraf edelim. Doğru zaman yanlış insan ya da yanlış zaman doğru insan muhabbetini hepimiz duymuşuzdur. Zamanı kendi yaşam şeklimize göre uyarlamalıyız. Eeee daha zaman makinesini bulamadığımıza göre ‘’HAYIR demek bazen hayrımıza olabilir.’’

6) Kendime yeni bir ben lazım…Ama nasıl?

Aslına bakarsanız çok basit bir yolu var. Kendimize zaman ayıralım. Mesela en son kendimize ne zaman kahve yaptık ya da ne zaman ayna karşısına geçip sen çok değerlisin dedik. Hatırlayamıyorsak vay halimize. ‘’Ben değerliyim ve bunu bana hatırlatmak için kimseye ihtiyacım yok hadi kalk kendim gidelim çantamda evden aldığım bir sandviç, suyum ve evden hazırladığım kahvem bugün doğa benim, gökyüzü benim, toprak benim, tabii en önemlisi cüzdanımdaki param da bu sayede benim olarak kalacak. Aaa kendimi ödüllendirmek sadece parayla olacak iş değil ki.

7) Bugünün işini yarına bırakma dedik demesine de yarını planlamayın demedik…

Geleceğini sen düşünmezsen, ben düşünmezsem kim düşünecek. En güzel yatırım kişinin kendine yaptığı yatırım. Kendimizi keşfedelim. Hayat sevmediğimiz şeylerle zaman harcamak için oldukça kısa. Dolu dolu yaşamak ve sevdiğimiz şeyleri yapmak varken ömrümüzü törpülemek BEN’den eksiltecek demeyi bilmek gerek. Yapacaklarınızı önem sırasına göre bugünden planlayın haftada 7 gün varsa ve 1 gün bana kalacaksa 6 gün işleri bitirmek için harika bir zamanlama…144 saat, 8640 dakika yeter de artar bile…

8)  8.maddemde 8’in önemini vurgulayalım istedim…

Tabii ki sayılara uğurlu uğursuz olarak anlam yüklemek manevi değerlerimizin işi yoksa sayının ne suçu var ki sayı sayıdır ahh ahhh bizim ona yüklediğimiz anlamlardan haberleri bile yok. Neyse dönelim konumuza uzmanlara göre gün üç eşit paydaya bölünmeli 8 saat çalışmalı, 8 saat uyumalı, 8 saatte özel alan oluşturmalı. Uzmanlara sormak isterim çikolata zamanı kaç saat olmalı? Madem çikolata dedik o zaman çikolatanın da bir istek olduğu unutulmamalı.

Yazıma son verirken su ihtiyaç, meyve suyu istek ise o zaman zamanınız su gibi berrak akıp geçsin, meyve suyunun tortularına takılıp zamanda boğulup, ertelemektense suyun berraklığında yüzüp yapmak istediğiniz her neyse ona emin kulaçlarla ilerlemek size ve çevrenizdekilere çok daha iyi gelecek. Yaşamayı seviyorsak anda kalalım çünkü an zamanın kendisidir.

Yorumlar
Kalan Karakter 800