Marifet Harcamakta Değil Üretmekte

Harcadıkça değil, ürettikçe varım, hayal gücüm açılsın cüzdanım kapalı kalsa da olur diyorsanız, bir elin nesi var iki elin sesi var mottonuzsa, siz de harcamacı karınca yerine üretken arı olabilirsiniz… Peki ya nasıl üretkenliğimizi arttıracağız?

İlk adım hiçbir sayıya ve kalıba sığmayan ne halimiz varsa gülmek kuralı. Beynimiz bizimle koordine çalışıyorken güldüğümüz zaman hangi ruh halinde olursak olalım kendisini mutlu sanıp hayata olumlu bakmamızı sağlayacaktır.

 1) Erken kalkan yol alır…       

Eli sıkı olan Ahmet Amca ya da mutfağı bolluk dolu Ayşe Teyze hepimize günaydın. Gün yeniden doğduğuna göre önce umutları yeşertmenin sonra da işe koyulmanın vakti. Erken kalkmak fiziksel veya ruhsal birçok hastalığın da iyileştiricisi niteliğinde. Kimse size 11’de kalkarken hadi bugün 6’da kalk demiyor ancak yola bir noktadan başlamak lazım neticede başarmanın yarısı niyet etmekten geçiyor her gün 15 dakika erken uyanıp sabahlarınızı daha pozitif ve verimli hale getirebilirsiniz. Ehhh o zaman bize de bu bilgiye günaydın olsun.

 2) Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı…

Suyumuzu içip içimizi temizlediğimiz gibi şimdi de ruhlarımızı sevdiklerimizin sohbeti, karnımızı da kahvaltı ile doyurma vakti. Hiç hesapladınız mı evdeki ürün için ayırdığınız kahvaltı masrafı ile dışarda yediğiniz simit, poğaça maliyet farkını. Muhtemelen hayır ya da evet ise bir seferden bir şey olmaz diyerek geldi cüzdanımızın başına bu maliyetler. Ortalama bir sandviç günümüz koşullarında dışarıda 7,5 lira. Aya vurduğumuzda aman Allah’ım… Onun yerine evden sağlıklı ve damağımızın lezzetine uygun yiyeceklerle hem cüzdanımızı hem de karınlarımızı doyurabiliriz.

3) Günün Görevi: Zor Olandan Başla…

Hayat yeterince zor yükünüzü hafifletmek istiyorsanız önce zor olandan başlayalım, diyelim ki zor oyunu bozsun. İşlerinizin üzerine gidin aksi halde onlar birikerek gelirse bu yükün altında ezilebilirsiniz.

 4) Sağlam kafa sağlam vücutta olur...

 Spor deyince aklımıza mükemmel salonlar 1,2 saat nefessiz kalırcasına yürüyüş bandı egzersizleri gelse de işin eğlenceli kısmı doğa da var olarak yürümek, yürürken düşünmek, düşündükçe de üretmek.

 5) Dikkat dikkat burda ciddi bir düşünce var!!!

Tamam başarmanın yarısı niyet etmek kabul, tamamına ulaşmak için esas yol koordine olmak, odaklanmak ve inanmaktan geçiyor.Siz hiç gül ve perinin hikayesini dinlediniz mi? Güzel peri kızına 10 gül arasından bir gül seçmek için şans verilmiş tek bir koşul ile geri dönmeden her geçtiği gül için şansını kaybedecekmiş güllerinin büyüsüne kapılan peri kız ilerlemiş ve son gül de kendisini bekleyen hazin son!Solmuş bir gül şimdi haticeyi mi sorgulamalı neticeyi mi gelin üretmeye giden yolda çapaları toprağa sallayalım elimizdekileri değerlendirip taşı delmeye çalışmaktansa topraktan yana şansımızı kullanalım.

 6) Ortak lisan müzikte buluşalım...

Bir müziği olmalı insanın.Kendini anlatan,hayatını anlamlandıran,ilham perilerini canlandıran. Motive edecek, günün enerjisini geri verecek bir müziği olmalı.

Tüketmeye alışmış bir dünya olarak hazıra değil de zaman zaman üretmeye yönelsek hiç fena olmaz sanırım.Değer bilmeli, bugün varolanın yarın olup olamayacağını düşünmeli ve ona göre ilerlemeli. Birgün bir bakmışız var dediklerimiz yok oluvermiş bize de ancak bir varmış bir yokmuş masalları kalıvermiş...Şimdi;tüketmeye dayalı bir gün geçirdiyseniz bir gün kaybettiniz, üretmeye dayalı yaşadıysanız bir gün daha kazandınız.Gününüze çevrenize ve kendinize kattıklarınızla anlam kazandırın, kim bilir belki bir gün sizin ürettikleriniz tüketime açılır.

 

Yorumlar
Kalan Karakter 800