Akıllı ilaç kullanımı için dikkat

Doktora danışmadan antibiyotik kullananlar dikkat!

1 6 ‘Hocam zaten biz evde başladık antibiyotik..’
‘Hocam zaten biz evde başladık antibiyotik..’

Yukarıda bir resim göreceksiniz..

Yer İspanya’nın başkenti Madrid..

Plaza de Toros Las Ventas..

Madrid’in en büyük boğa güreşi arenasının bahçesi..

2 6

Size göre karşıda duran anıt Dr. Alexander Fleming’e ait ve bir matador tarafından saygı ile selamlanıyor. Dr. Alexander Fleming 1928 yılında penisilini bulan ve bu buluşu ile 1945 yılında Nobel Bilim Ödülü kazanan İskoç bir bilim adamı. Eskiden (penisilin bulunmadan önce)  matadorların hayatlarını kaybetmeleri için boğalardan öldürücü darbeler almalarına gerek bile kalmıyormuş. Boğanın dışkı ve diğer mikroplarla kirlenen boynuzu matadorun göğüs kafesinde ve karnında basit bir yaralanmaya sebep olsa bile yüksek ateş, enfeksiyon ve apse oluşumu ile ölüme sebep olabilmekteymiş. Dr. Fleming penisilini bulduktan sonra matadorlarda bu basit yaralanmalar antibiyotik ile tedavi edildiği ve oluşan ölümler engellendiği için ölümcül darbe dışında matador ölümleri belirgin oranda azalmış. Matadorun saygı ile Dr. Fleming’i selamlama sebebi bu.. Günümüzde matadorların en sık ölüm sebebi ise boynuzun kasıktan geçen büyük atar ve toplar damarı aynı anda koparmasıymış. Benim ziyaret ettiğim başka bir arenanın her tür damar ameliyatı yapılabilecek bir ameliyathanesi vardı!!

3 6 Nedir antibiyotik?
Nedir antibiyotik?

Bakteriler tarafından oluşturulan enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır, en basit tanımla. Bu cümleden de anlaşılacağı gibi söz konusu enfeksiyonun bir bakteri tarafından oluşturulmuş olması gerekir. Başka neler enfeksiyona yol açabilir? Virüsler, mantarlar, parazitler, vb.. En baştan bu kural gereği, enfeksiyonunuz bakteriyel kaynaklı değil ise bunu antibiyotikle tedavi etmeye çalışmak kendi evinizin anahtarı ile apartmandaki diğer dairelerin kapılarını açmaya çalışmaktan farksızdır.

Tabi ki vücutta bir enfeksiyon oluştuğunda bakar bakmaz buna bakteri mi virüs mü yol açtı her zaman ayırt etmek mümkün olmayabilir. Boğazınızdaki yanma, yutkunmada güçlük, ateş, öksürük, vb. şikayetler bakteri ile de olabilir virüsle de. Bu şikayetler ile hekime başvuran bir hastada gerekli örnekler alınarak (boğaz kültürü, kan kültürü, vb..) bakteri veya virüs ayrımı teorik olarak çoğu zaman yapılabilse de bu pratik bir yaklaşım değildir, zira tetkikin sonuçlanma süresi uzundur, bazen tetkik sonucu çıkmadan siz çoktan iyileşmiş bile olabilirsiniz!! Bu durumda hekimlerin imdadına iyi bir klinik muayene ve mikrobiyoloji biliminin verdiği bilgiler yetişir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüslere bağlı oluşur. Bu bilginin yanında özellikle tonsil dediğimiz bademcikleriniz ve kulak zarınızın muayenesinde bakteri kökenli enfeksiyon düşündürecek bulgu yoksa çok büyük ihtimalle sebep virüslerdir.

4 6

Diyelim bakteri kökenli bir enfeksiyon ihtimali saptandı veya daha radikal bir tedavi gereken enfeksiyon-örneğin menenjit şüphesi var, bu durumda da yüzlerce antibiyotik seçeneğinden hangisi size hangi dozda ve ne süre kullanımda uygun ve bu yüzlerce ilaç içinden seçtiğiniz ilaç yine sebep olabilecek yüzlerce bakteriden sizde olana etki ediyor mu?

Cümleyi özellikle karışık ve zor anlaşılır şekilde bırakıyorum, zira biz hekimler bile bazen uygun tedaviyi hemen bulamayabiliyoruz..

Peki grip belirtileri başladı, anneniz-teyzeniz antibiyotik al olmaz böyle dedi.. Siz de başladınız.

5 6 Ne zararları olabilir bu durumun?
Ne zararları olabilir bu durumun?

1.         Doğru bakteriyel enfeksiyon için doğru antibiyotiği kullanmıyorsanız (veya gereksiz kullanıyorsanız) sadece vücudunuzdaki mikroorganizmalara direnç kazandırmış olursunuz. Evinizin anahtarı ile başka evlerin kapılarını sürekli zorlayarak açmaya çalışırsanız elinizdeki anahtar da yıpranacağı için sonunda birgün kendi kapınızı da açamayabilirsiniz !! Bu aslında hastaların en az farkına vardığı ama biz hekimlerin en çok çekindiği zarar : Direnç gelişimi.. Bakteriler uygunsuz alınan antibiyotiklere karşı zamanla yapısal değişiklikler oluşturarak direnç kazanıyorlar.     

2.         Antibiyotikler kesinlikle masum ilaçlar değiller. Bu ilaçların çoğu böbrek ve karaciğer hasarı, alerjik reaksiyon gelişimi (ki bir kısmı hayati tehlike dahi yaratabilir) ve kanlı ishal gibi elinizdeki sorun sayısını birden arttırabilecek potansiyele sahip ilaçlardır. Bir de kronik akciğer hastalığı, altta yatan böbrek-karaciğer hastalıkları, gebelik, ileri yaş gibi ek durumlar söz konusu ise yan etkilerin şiddeti artabilir.

3.         Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici veya kırgınlık giderici ilaçlar olmayıp bu amaçla kullanılmaları da fayda bir yana zarara yol açabilmektedir.

4.         Gereksiz ve uzun süreli antibiyotik kullanımının obezite yani kilo alımına sebep olduğunu biliyor muydunuz? Vücudumuzda özellikle barsaklarımızda bizimle birlikte yaşayan ve karbonhidratlar başta olmak üzere birçok besini sindirmemizde hayati öneme sahip çok çeşitli bakteriler var. Uygunsuz antibiyotik kullanımı bu bakterileri öldürdüğü için vücudumuzun sindirim fizyolojisinde önemli sorunlara yol açabiliyor.

5.         Antibiyotiklerin gereksiz kullanımı alerjik bir bünyeye zemin hazırlıyor. Burada bahsettiğimiz ilacın kendi yarattığı alerjik reaksiyondan farklı. ‘Hijyen teorisi’ ni hiç duydunuz mu? Özellikle çocukluk çağında kaba tabirle toz-toprak içinde büyümeyen çocukların ileride astım başta olmak üzere alerjik hastalıklara daha çok maruz kalacağını savunan bir görüş bu. Elinize aldığınız her gereksiz antibiyotik tableti bağışıklık sistemimize farklı antijenleri tanımlayan, yeri gelince zararlı mikropların hastalık yaratmasını engelleyen ‘dost’ bakterilerimizi öldürdüğü için zamanla normalden daha alerjik bir bünyeye sahip olmamız söz konusu olabiliyor.

6.         Tabi ki işin gözardı edilemez bir maddi boyutu da var. Boşa alınan her bir kutu antibiyotik çöpe atılan milyonlarca lira demek. Son dönemde reçetesiz antibiyotik kullanımına getirilen ciddi kısıtlamalar ile yukarıda bahsettiğimiz yan etkilerin yanı sıra maddi kayıpların ve direnç gelişiminin önüne geçilmeye çalışılıyor.

6 6 Acil servis anısı
Acil servis anısı

Yıllar önce açık kalp ameliyatı ile mitral kapağını değiştirdiğimiz bir hasta acil servise getirildi, tesadüfen o gece acil servis sorumlusu da benim. Hasta tir tir titriyor, ameliyat edeli de 3-4 hafta olmuş. Kapak ameliyatından sonra enfeksiyon açısından korktuğumuz bir dönem. Hasta yakınları oldukça kalabalık gelmişler ve telaşla anlatıyorlar, ben de hastaya sormam gereken soruları tamamlayıp muayene etmeye çalışıyorum. Hasta başında omuz omuza mücadele halindeyiz.               

-               Neyi var teyzenin?

-               Hocam ateşler içinde yanıyor..

-               (elimle bakıyorum) çok soğuk teyzenin elleri-yüzü ne yaptınız? (O sırada hemşire hanım ölçüm yapıyor hastanın vücut ısısı 33.5 derece)

-               Buz torbaları koyduk her yerine, zaten antibiyotik de başladık hemen..

(kapak değişimi ameliyatı sonrası olası bakteriyel bir enfeksiyon kalbe yerleşmiş olsa, 4-6 hafta yatarak damardan çok kuvvetli birkaç çeşit antibiyotik vermek ve bazen bu tedavinin de yetmemesi durumunda tekrar ameliyata almak gerekebilir. Yani evde ağızdan başlanan antibiyotik ile böyle bir tedavinin yapılma imkan ve ihtimali zaten yok)

-               En yüksek kaç ölçtünüz ateşini evde?

-               100.

-               Efendim???

-               100 derece hocam..

-               100 derecede su kaynıyor yahu, olmaz öyle, bir yanlışlık var.. ne ile ölçtünüz siz?

-               Derece ile..

-               Nerden aldınız o dereceyi?

-               Hocam kaynım Amerika’dan getirdi..

 

Evet..

100 derece dedikleri Amerikan ölçüm birimi Fahrenheit !!

100 Fahrenheit yaklaşık 37.3 derece.

100’ü gören aile bireyleri hastayı buzlara batırıp hipotermiye – yani tehlike sınırında düşük ısıya sokmuşlar ve antibiyotik başlamışlar hemen.

Tedavi mi?? Isıttık !!!

Sonra da evine yolladık, tetkiklerinde de hiçbir enfeksiyon bulgusu yoktu.

 

Lütfen yukarıdaki matadorun Dr. Alexender Fleming’e gösterdiği saygı gibi vücudunuza saygı gösterin ve başta antibiyotikler olmak üzere hekim tavsiyesi olmadan gereksiz ilaç kullanmayın..

Herkese sağlıklı bir hafta dilerim.

 

 

Yorumlar
Kalan Karakter 800
Misafir
ÜLKEMİZDE BİNLERCE TÜRKÇE KONUŞAMAYAN VE ISRARLA LATİNCE ÖĞRETMEYE ÇALIŞARAK İNSANLARA TEDAVİ YOLLARINI ANLATMAYA ÇALIŞAN DPKTOR VAR.İNSANLAR LATİNCE KONUŞAMADIKLARI VE ANLAYAMADIKLARI İÇİN TÜRKÇE KONUŞAN ECZACILARIMIZDAN MİS KOKULU RENGARENK CIVIL CIVIL ANTİBİOTİKLERİ VİTAMİNLERİ AĞRI KESİCİLERİ DOYASIYA ALIP CANLARI ÇEKTİKÇE İÇMEYİ TERCİH EDİYORLAR.NE ZAMAN Kİ ÜLKEMİZDEKİ DOKTORLAR SİZİN BU YAZIDA YAPTIĞINIZ GİBİ TEŞBİH SANATIMIZI BİLE KULLANARAK TÜRKÇE KONUŞMAYA ANLATMAYA BAŞLARSA ÜLKEMİZDE İLAÇ KULLANIMI DAHA DOĞRU BİR YERE GELECEKTİR.UMARIM ARDACIM SİZİN GİBİ DOKTORLARIN SAYILARI ARTAR ,GEREKSİZ İLAÇ KULLANIMLARI OTOMATİK OLARAK AZALIR.SEVGİLERİMLE...
Misafir
Gerçekten antibiyotikler çok faydalı ama sık sık kullanımı ne derece zararlı? Prematüre doğan torunum sik sikmirop kapmış olarak antibiyotik kullaniyor.Tabii ki doktor veriyor.Bu yazıyı okuyunca tedirgin oldum.
Misafir
Bilgi faydalıdır...Antibiyotikler konusu herkesin anlayabileceği şekilde çok açık ve aydınlatıcı..Teşekkürler. ..